Ticaret Hukuku (2. Öğretim) Pratik Çalışması - 02.01.2019 Cuma 14.00

MARMARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

TİCARET HUKUKU  (İKİNCİ EĞİTİM) – PRATİK ÇALIŞMA

03.01.2020 – 14:00

OLAY: İstanbul’da tekstil fabrikası sahibi Adem Koloğlu “(A)”, esnaf (B)’ye bir kısım tekstil ürünleri satıp teslim etmiş, bu satıştan doğan 5.000.-TL alacağını içeren ve üst kısmını imzalayarak düzenlediği faturayı (B)’ye göndermiştir. Aradan iki ay geçmesine rağmen (B)’den herhangi bir cevap çıkmamıştır. (A) fabrikasının girişine “Koloğlu Tekstil” ibaresini yazmış ve bu ibareyi diğer işlerinde de kullanmaktadır. (A) bu ibareyi ticaret siciline tescil ettirmek istemektedir. 25.11.2019’da (A) tekstil fabrikasındaki bir hırsızlık olayında ticari defterlerinin çalındığını öğrenmiştir.

S.1) İmzanın faturanın üst kısmında olmasının ticari hayattaki anlamı nedir? (A), satış bedelini ödediğini ileri süren (B)’ye karşı, imzasının faturanın üst kısmında olduğuna dayanabilir mi? Neden? Değerlendiriniz.

S.2) “Koloğlu Tekstil” ibaresinin hukuki niteliğini tespit ederek, bunun kullanılması, tescili, korunması, devri hususlarını değerlendiriniz.

S.3) Hırsızlık olayında ticari defterleri çalınan ve avukat olarak size 10.12.2019’da başvuran (A)’ya, ne tavsiye edersiniz? Sonuçlarını da belirterek değerlendiriniz.

OLAY: Merkezi Almanya’da olan bir anonim şirket İstanbul’da şube açmak için (P)’yi ticari vekil olarak tayin ederek gerekli evrakı sicile teslim etmiştir. Sicil memuru (M), (P)’nin kanunun aradığı şartları gerçekleştirmediği gerekçesiyle reddetmiştir.

S.4) Sicil memuru (M)’nin bu nedenle tescil istemini reddi haklı mıdır? Sicil memuru (M)’nin ret kararına karşı başvuru imkânı ve bunun olası sonucu nedir?

OLAY: Adıyaman’da güneş enerjisi santrali bulunan Solar Enerji AŞ, santralin finansmanını Kapital Banka AŞ’den aldığı kredi ile gerçekleştirmiş; teminat olarak da santral işletmesi üzerinde Banka lehine birinci dereceden rehin tesis etmiştir. Devlet teşviki alamayan Solar Enerji AŞ, bir süre sonra krediyi ödemede temerrüde düşmüştür.

S.5) Temerrüt üzerine, Kapital Bankası AŞ’nin başvurabileceği hukuki yollar nelerdir? Açıklayınız.

YARGITAY KARARI (3. HD., T. 02.10.2012, E. 2012/14878, K. 2012/20498 – UYAP)

“Somut olayda, taraflar arasında yazılı şekilde yapılan komisyon sözleşmesinde “satıştan vazgeçen tarafın,  iki tarafın komisyonunu ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği”  kararlaştırılmıştır.

Davalı emlakçı, davalı, satıcı ile davacı alıcıyı bir araya getirmiş ve bu şekilde de satış aşamasına gelinmiştir. Bu aşama itibariyle artık davalı tellal ücrete hak kazanacaktır.

Davacı alıcı, satış aşamasında, dairedeki eksikliklerin davalı tarafından giderilmediği gerekçesi ile satıştan vazgeçmiştir. Davacı, her ne kadar dairedeki eksikliklerin davalı tarafından giderilmesi gerektiğini, davalının bu taahhüdünü yerine getirmediği gerekçesi ile taşınmazı almaktan vazgeçtiğini iddia etse de bu iddiasını ispat edememiştir. … Davalı komisyoncunun görevi, tarafları bir araya getirerek, satış aşamasına gelmelerini sağlamaktır ve bunu da gerçekleştirmiştir. O halde ücrete hak kazanacaktır.”    

S.6) Yargıtay kararına konu olan hukuki ilişkiyi nitelendirerek, ücret konusunda varılan sonucu değerlendiriniz.

OLAY: Birlikte bir restoran işletmeye karar veren dört arkadaş, restoranın Bağdat Caddesi üzerinde bulunan (A)’ya ait taşınmazda kurulması, restoranın masa ve sandalyeleri ile diğer iç dekorasyon malzemelerinin alımı amacıyla 100.000 TL paranın (B) tarafından verilmesi, yemek malzemelerinin taşınması için (C)’nin aracının kullanılması ve restoranın yönetiminin (D) tarafından üstlenilmesi konusunda sözlü olarak anlaşmışlardır. Hemen işe koyulan (A) derhal taşınmazdaki binanın tadilatı konusunda ortaklık adına ve hesabına bir inşaat şirketi ile anlaşmıştır. Bu anlaşmada tadilat bedeli 120.000 TL olarak kararlaştırılmış, bu arada (B) bedelin fahiş olduğunu iddia ederek bu işleme itiraz etmiştir.

Restoran işletmesinin üçüncü yılında (D) vefat etmiş, oğlu (E) ise (A) ve (B)’ye bundan sonra ortaklık ilişkisinde babasının yerini alacağını bildirmiştir.

Bu arada bu sektörü yeterince tanımadığı için tek başına bu işe girişmeye cesaret edemeyen (E)’nin arkadaşı (F), (E)’den ortaklıklarına kendisinin de alınması için diğer ortakları ikna etmesini istemiş, kriz sonrası dönemde sermaye sıkıntısı yaşayabileceklerini öngören (A), (B) ve (C) de (F)’nin bu teklifine sıcak bakmış ve böylece (F) ortaklığa dahil edilmiştir. (F) bir süre sonra kendisinin ortaklığa katılmasından önce satın alınan iç dekorasyon malzemelerinin bedelinin tahsili için açılan davada davalılar arasında gösterildiği bir tebligat almıştır.

S.7) (A), (B), (C) ve (D) arasındaki anlaşma şeklen geçerli midir? Geçerli ise kurulan hukuki ilişkinin niteliğini değerlendiriniz.

S.8) (A)’nın ortaklığı temsil yetkisi bulunup bulunmadığını ve bu bağlamda restoranın faaliyette bulunacağı taşınmazın tadilatı amacıyla yaptığı anlaşmanın geçerli olup olmadığını, bu anlaşmadan kimin/kimlerin sorumlu olacağını açıklayınız.

S.9) Olayda (A)’nın yaptığı işleme (B)’nin itiraz hakkı var mıdır? Bu itirazın bir sonuç doğurup doğurmayacağını tartışınız.

S.10) (E)’nin babasının yerine ortaklık ilişkisine dahil olması mümkün müdür?

S.11) Ortaklığa dahil olmasından önceki döneme ilişkin bir borçtan dolayı (F)’nin sorumluluğuna gidilebilir mi?

 

OLAY: 

S.12) Bülent Pamir, vadede ödeme talebinde bulunan Ömer Çıkrıkçı’ya karşı ileri sürdüğü senette düzenleme yeri gösterilmediğinden senedin geçersiz olduğu iddiasını değerlendiriniz.

S.13) Senet, Ömer Çıkrıkçı tarafından Aslıhan Cingöz’e ciro edilmiştir. Bülent Pamir, vadede ödeme talebinde bulunan Aslıhan Cingöz’e senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek ödeme yapmaktan kaçınabilir mi? Kaçınabilirse bu durum, Aslıhan Cingöz’ün Ömer Çıkrıkçı’ya başvurmasına engel olur mu?

OLAY: Bülent Pamir, Ömer Çıkrıkçı emrine bir bono düzenlemiştir. Ömer Çıkrıkçı bonoyu beyaz ciro ile Aslıhan Cingöz’e devretmiştir. Aslıhan Cingöz de bonoyu Necmettin Düzel’e sadece teslimle devretmiştir. Bono bedelinin ödenmemesi üzerine Necmettin Düzel, protesto çekerek Ömer Çıkrıkçı aleyhine takip başlatmıştır. Ömer Çıkrıkçı bunun üzerine yetkili ve görevli mahkemede menfi tespit davası açmış ve dava dilekçesinde, Necmettin Düzel’i tanımadığını, aralarında herhangi bir hukuki ilişki olmadığını, bu nedenle bono bedelini ödememesi gerektiğini ileri sürmüştür.

S.14) Ömer Çıkrıkçı’nın iddialarını değerlendiriniz.

 

HIZLI ERİŞİM